FARE
Omurgalı hayvanlar sınıfında yer alan canlıların başında gelen fare, omurgalı bir hayvandır ve aynı zamanda memeli hayvanlar içinde incelenirler. Fare denilince akla küçük yapılı kemirgen hayvanlar gelir. Bu hayvanlar görünüş olarak insanlara çok itici görünürler. Fare diğer haşerelerden farklı bir yapıya sahiptir ve vücutlarında iskelet sistemi vardır. Biyolojik olarak insanın gen yapısına en yakın olan canlı farelerdir. Fareler yapı ve şekil itibarı ile yaşadığı alana ve beslenmesine bağlı farkı boy ve yapıdadırlar
Fareler yapı olarak baş, kuyruk ve beden olarak üç kısımdan oluşur. Baş kısmında 2 adet dış kulak, keskin bir burun, 2 adet göz ve çok güçlü bir ağız yapısı bulunur. Bedeni üzeri tüylü olan bu hayvanların vücutlarının alt tarafında 4 adet ayakları bulunur ve bedeninin arka kısmında ise bazen bedeninden daha uzun bir kuyrukları bulunur. Farelerin boyları türüne bağlı olarak farlı büyüklüktedir. Bazı fare türleri birkaç cm iken bazı fare türleri de yaklaşık olarak 30 cm kadar olabilmektedir. Fareler insanlara birçok zararlar verir bu zararlar farenin türüne ve yaşam alanına bağlı olarak değişir. Farenin insanoğluna en faydalı yönü ise insanlar için yapılan ilaçların ilk önce fare üzerinde denenmesidir. Yani üretilen ilaçlarda kobay olarak ilk denemelerde insan yerine farenin kullanılmasıdır. Bilim laboratuarlarında insan yerine kobay olarak daima farenin kullanılması insanlar için büyük bir nimettir ve bu bakımdan bilim açısından da farenin önemi çok büyüktür
Farelerin ayak yapıları çok güçlüdür bu nedenle çok süratli koşarlar. Ayak uçlarında sert tırnakları olan fareler çok yüksek yerlere kadar tırmanabilirler. Fareler bazen bu güçlü ayak yapıları ile toprağı kazıyıp toprağın derinliğine yuva yaparlar. Fareler kendilerine herhangi bir tehlike geldiğini anladığında bu güçlü ayakları çok hızlı bir şekilde kaçarlar. Farelerin burunları çok keskin koku alır. Bu bakımdan çok uzakta olan yiyeceklerin kokularını rahatlıkla alırlar. Ayrıca fareler üzerinde çok ince titreşimleri dahi algılayan bir sistem mevcuttur. Bu bakımdan deprem ve doğa olaylarında çok önceden bunu sezinlerler ve bulunan ortamdan oldukça hızlı bir şekilde kaçışırlar
Farelerin ağız yapıları ve dişleri çok güçlü olduğu için çok sert kayaları ve mermerleri dahi kemirerek delebilirler. Fareler yiyeceğe ulaşmak için gittiği yerleri kemirirken dişleri aşınır bu bakımdan dişler körelir fakat farelerde öyle bir sistem var ki körelen dişler yeniden çıkar ve kendini yeniler. Fareler besin olarak her türlü beslenirler hem bitkisel beslenirler hem de etçildirler. Fareler besinlerini yaşadığı ortama göre seçerler. Her fare türü besin olarak farklı besinleri kullanırlar. Evlerimizde bulunan fındık faresi ve ev fareleri evde buldukları tahıl, hububat, meyve ve sebzeleri ve hatta pişmiş yemekleri dahi her şeyi yerler. Dış ortamda bulunan farelerde yaşam alanına bağlı olarak farklı bitkileri ve böcekleri besin olarak tüketirler
Lağım ve çatı fareleri bazen evlerin içine kadar gelerek evdeki besinleri tüketirler ve insanların ağız burun ve kulaklarını kemirerek yerler. Farelerin tükürükleri uyuşturucu özeliğine sahip olduğundan insanı kemirdiklerinde insanlar bunu fark etmezler. Fareler insanlara en çok zararı besinine ortak olması ve insanlara birçok hastalığı bulaştırmasıdır. Farelerde üremek ve çoğalmak diğer haşerelerden farklıdır. Fare haşeresi üremek ve çoğalmak için çift taraflı eşeye ihtiyaç duyarlar. Erkek ve dişi fare çiftleştikten sonra döllenme dişi farenin içinde gerçekleşir. Belli bir dönem sonra fareler canlı yavru yaparlar her batımda fareler 10 - 12 kadar yavru yapar. Yavru fareler
yaklaşık olarak 2 - 3 ay içinde ergin hale gelir ve iyi beslenen bir ergin fare hemen çiftleşir ve yavru yapar. Bir fare türüne bağlı olarak yılda 4 - 6 defa yavru bırakabilir. Fareler yeni doğan yavrularını belli bir dönem emzirerek besler. Fareler yaz kış demeden her mevsim ürerler ve çokça çoğalırlar. Fareler yaşam alanı olarak besinin olduğu yerleri tercih ederler. Fareler ev ortamında, lağım borularında, pis su akarlarında, çatı katlarında, apartman boşluklarında, bodrumlarda, kömürlüklerde, ormanda, tarlalarda, bahçelerde olmak üzere her ortamda bulunurlar. Fare yuvasını yaşadığı ortama bağlı olarak değişik yerlere yaparlar. Fareler yuvalarını genellikle toprağı kazıp toprak altlarına yaparlar. Ev ortamında Çatı ve bodrumlarda fare; topladığı yumuşak tüy, kumaş kırıntıları, kıl, yün, pamuk, ağaç talaşı…vb gibi maddeleri yuvasına taşır ve yumuşak bir yuva yaparlar. Fareler yaşam olarak yalnız yaşamayı sevmezler genellikle koloni halindedirler. Farelerin insanlara zarar verdiği alanlar; tahıl depoları, evler, kilerler, un depoları ve fabrikaları, bitkilerin tohumlarını, bitki köklerini kemirerek insana zarar verirler. Fareler sıcak havalarda ve yaz mevsiminde dışardan beslenirler. kış aylarında ve soğuk havalarda ise beslenmek için insanların yaşam alanlarına kadar gelirler. Yukarıda saydıklarımız Farelerin zararlarından dolayı bu haşere ile mücadele etmek gerekir
EV FARESİ
Bu fare türü insana en çok zarar veren ve insanların yaşam alanlarında en çok bulunan fare türüdür. Fındık faresi insanın yiyeceğine ve besinine ortak olan bir fare çeşididir
Ev faresi fare türleri arasında yapı olarak çok küçük yapıdadırlar. Boyları genellikle 3 - 5 cm kadardır. Bu fare türleri insanların yaşam alanına ulaşmak için evlerin duvarlarını ve tabanlarını delerler. Bu fare türlerinde kulak yapıları büyük ve gözleri küçüktür. Ev fareleri açıkta bırakılan tahıl ve meyveleri yuvalarına taşırlar ve orda biriktirip kış aylarında tüketirler. Ev fareleri evlerde ekmek, yemek, hububat, çeşitleri, tahıl taneleri et ve benzeri gıda maddelerini tüketirler. Fındık faresi (ev faresi) yuva yapmak için yaşam alanının kenar ve kuytu alanlarını tercih ederler. Yuva yapımında yumuşak cisimleri tercih ederler ve bunları yuvasına toplar. Bu cisimle yün, kıl, tüy, pamuk veya elbiselerimizi kemirerek tiftiğini yuvasına götürürler. Ev faresi çok çabuk çoğalan bir fare türüdür ve genellikle 1,5 - 2 ayda bir canlı yavru doğururlar ve her doğumda 8 ile 10 adet yavru doğururlar. Ev farelerinin burunları çok keskindir. Bu farelerin koku alma duyuları çok gelişmiştir yiyeceğin kokusunu aldıklarında ve tehlikenin olmadığını his ettiği zaman gruplar halinde saldırırlar
İnsanların besinlerine zarar verdikleri gibi insanlara en çok hastalıkta ev faresi tarafından insanlara bulaşır.
Farelerden insana bulaşan önemli hastalıklar:
-Veba hastalığı
- Hanta virüsü
-Bağırsak enfeksiyonu
- Verem
-Tifüs
- Lyme
-Humma hastalığı
- Brucellosis
-Leptospirosis
-Selmonella
Farelerle mücadele diğer haşere türlerine nispeten daha zordur.Hayvan gelişmiş olan koku ve işitme duyuları sayesinde tehlikeyi çok çabuk algılayıp hareketlerini kısıtlamaktadır.Farelerle mücadele öncelikle canlının bulunduğumuz ortama girişini önlemeye dönük olmalıdır;bina içerisine giriş deliklerini, çatlaklarını kapatmak,kanalizasyonların,galerilerin bina içine açılan ızgaralarının güvenli olmasını sağlamakla beraber izolasyon önlemlerinin alınmasıdır.Profesyonel bir ilaçlama firmasının mücadelesinde yapışkanlar,sabit yem istasyonları,özel yemler ile tedbirler alınırken yemlere insan kokusunun bulaşmaması gerekir.Kemirgen mücadelesi uzun soluklu bir çalışma gerektirmektedir.
LAĞIM FARESİ (RATTUS NORVEGICUS
Lağım faresi ismini bu farenin yaşam alanından almıştır. Lağım faresi yapı olarak fare çeşitleri içinde en büyük fare türüdür. Lağım faresi adından da anlaşıldığı gibi lağım sularında yaşarlar ve pis su akarını takip edip evlerimize kadar gelirler. Lağım fareleri aç kaldıklarında insanların yaşam alanına gelerek bu alandan beslenmeye çalışırlar. Lağım fareleri yaşam alanına geldiğinde evlerin bodrumlarına ve çatılarına yerleşirler. Lağım fareleri bazen çok büyük olup 30cm kadar olabilmektedir. Genellikle lağım fareleri bir yılda 4 - 6 defa ürerler ve her üreme döneminde 6 - 8 adet kadar yavru doğurur. Lağam fareleri bulunduğu ortamda sürüler halinde yaşarlar fakat beslenmesini ferdi olarak yaparlar ve gezinirler. Lağım faresinin insanlara verdiği zararlar çok farklıdır. Lağım fareleri bazen doğal afetlerde ortaya çıkıp sürüler halinde insanlara saldırırlar. Lağım fareleri evlerimize geldiğinde
evdeki besinleri tüketirler ve insanlar uyudukları zaman insanın belli kısımlarını ve organlarını kemirerek yerler. İnsanı kemiren bu farelerin tükürük bezleri uyuşturucu özeliğine sahiptir ve insanlar kemirilme esnasında bunu hiç fark etmezler. Lağım faresi ile bireysel mücadele kesinlikle sonuç vermez ve çok tehlikelidir köşeye sıkışan bir lağım faresi insana saldırabilir. Bu bakımdan bu fareler ile mücadelede profesyonel ilaçlama şirketleri ile çalışın. Kendinizi riske atmadan bu haşereden kurtulun Farelerle mücadele diğer haşere türlerine nispeten daha zordur.Hayvan gelişmiş olan koku ve işitme duyuları sayesinde tehlikeyi çok çabuk algılayıp hareketlerini kısıtlamaktadır.Farelerle mücadele öncelikle canlının bulunduğumuz ortama girişini önlemeye dönük olmalıdır;bina içerisine giriş deliklerini, çatlaklarını kapatmak,kanalizasyonların,galerilerin bina içine açılan ızgaralarının güvenli olmasını sağlamakla beraber izolasyon önlemlerinin alınmasıdır.Profesyonel bir ilaçlama firmasının mücadelesinde yapışkanlar,sabit yem istasyonları,özel yemler ile tedbirler alınırken yemlere insan kokusunun bulaşmaması gerekir.Kemirgen mücadelesi uzun soluklu bir çalışma gerektirmektedir
ÇATI FARESİ (RATTUS RATTUS
Çatı fareleri yapı olarak lağım farelerine benzer ve boy olarak lağım farelerinden küçüktürler. Genellikle evlerin bodrum ve çatılarında barınırlar. Çatı faresi boy olarak yaklaşık 20 - 25 cm kadar olabilmekte çatı faresi bazen bir kedi yavrusu kadar büyük olabilmektedir. Çatı faresi yılda 4 - 5 defa yavrular ve her yavrulamada 6 adet yavru yaparlar. Çatı fareleri evlerde buldukları her türlü besini tüketirler ve çatı ve bodrumda bulunan börtü - böcek gibi haşereleri yiyerek beslenirler. Çatı fareleri insanların yaşam alanlarına dış ortamdan geldiği zaman evlere ve yaşam alanlarına mikrop taşırlar. Hem insana hastalık bulaştırmasından dolayı hem de insanların besinlerini yemesinden dolayı insanlara zarar verirler. Çatı faresinin ayak parmaklarının uç kısmında sert tırnakları var bu tırnaklar yardımı ile binalara tırmanır
Farelerle mücadele diğer haşere türlerine nispeten daha zordur.Hayvan gelişmiş olan koku ve işitme duyuları sayesinde tehlikeyi çok çabuk algılayıp hareketlerini kısıtlamaktadır.Farelerle mücadele öncelikle canlının bulunduğumuz ortama girişini önlemeye dönük olmalıdır;bina içerisine giriş deliklerini, çatlaklarını kapatmak,kanalizasyonların,galerilerin bina içine açılan ızgaralarının güvenli olmasını sağlamakla beraber izolasyon önlemlerinin alınmasıdır.Profesyonel bir ilaçlama firmasının mücadelesinde yapışkanlar,sabit yem istasyonları,özel yemler ile tedbirler alınırken yemlere insan kokusunun bulaşmaması gerekir.Kemirgen mücadelesi uzun soluklu bir çalışma gerektirmektedir. yüksek yerlerine ve hatta çatı katlarına kadar tırmanırlar